Pixabay/ReneAdarin |
Ekim ayında UC Kalifornia Üniversitesi San Francisco Berkeley kampüsündeki 6 haftalık Business English -İş İngilizcesi kursununu tamamlayıp Helsinki'ye dönünce şehir merkezinde Esplanadi'de Finnair bölge satış ofisinde satış temsilcisi olarak işe başladım.
HELSINGIN PIIRI -HELSİNKİ SATIŞ OFİSİ
Emeklilik yaşına yaklaşan ve mizahi kimliğiyle tanınan efsane lakaplı müdürümüz Ossi Tuompo her pazartesi ve ayda bir pazarlama ve satış izleme toplantıları yapıyordu. On kişiden oluşan satış temsilcisi ekibimizdeki arkadaşlarımın çoğu bir zamanlar atletizm, basketbol ve tenis dallarında tanınmış Auli Lehtonen, Jukka Näräkkä, Kimmo Kannas gibi kırklı yaşlarda eski Finli sporculardı.
ÇEKOSLAVAKYA MÜDÜRÜ PRAG AIRPORT
Tam yeni işime alışmaya başlamıştım ki efsane müdürümüz Ossi beni odasına çağırdı. Heyecanla gittim ve karşısına oturdum. "Çekoslavakya müdürümüz Danny haftaya tatile çıkıyor. Senin havalimanı deneyimin var. Bir aylığına Prag'a gider misin?" şeklinde sürpriz bir teklif yaptı. Tabii ki maaş haricinde otelim ödenecek ve günlük görev yolluğu alacaktım! Kabul ettim ve bir ay boyunca şirketin Çekoslovakya bölge müdürü olarak görev yaptım.
Prag'a ilk gittiğim gün tatile çıkacak olan bölge müdürü Danny Tauno Pellinen beni Finnair'in oradaki personeli ile tanııştırdı; şirketin oradaki faaliyetlerini, günlük uçuşları, Prag Ruzyne airport havalimanı formaliteleri ve satış ile ilgili konuları anlattı ve ailesiyle Finlandiya'ya tatile gittiler. Danny'nin Çek yardımcısı beni aracıyla şehir ofisine götürüp işler hakkında bilgi verdi, çalışanları tanıttı ve akşam beni kalacağım Inter oteline bıraktı. Finnair'in şehir ofisi otele yürüme mesafesindeydi.
TURNOVER TIME - UÇAĞIN DÖNME SÜRESİ
Finnair'in Helsinki'den gelen uçuşundan iki saat evvel kala rezervasyon, yolcu ve kargo listelerini alıp ofis şefi bayan Vlasta ve ben otobüsle havaalanına gidiyorduk. Uçağın "geri dönüş süresi" 50 dakikaydı. Uçağın kapıya yanaşmasındandan sonra gelen yolcuların, bagajların ve kargonun uçaktan indirilmesi, uçağın ve tuvaletlerin boşaltılması, kaptanın talimatı kadar yakıt ikmali yapılıyordu. Kaptanın uçuş öncesi uçağı dışarıdan ve kokpitten kontrol etmesinden sonra boarding yani Helsinki yolcularının uçağa alınması, bagaj ve kargo yüklenmesi yapılıyordu.
BOARDING -YOLCULAR UÇAĞA BİNİYOR
Tüm işlemlerin tamamlanmasından sonra yolcu sayısı, bagaj ve kargo ağırlık balans hesaplarının kaptan tarafından imzalanmasından sonra uçağın kapısının kapatılması 50 dakika içinde yapılmalıydı! Bunu geçen her dakika rötar yani gecikme sayılıyor ve istasyon müdürü olarak benim rapor yazmam gerekiyordu.
Biz terminalde yolcuları uçağa almak için anons yaptırıken uçağın kaptanı uçağın dışını kanatlar, lastikler, motorlar ve sensörleri denetler, gözleri ve elleriyle kontrol ederdi. Boarding başlayabilir talimatını alınca alan personeli yolcuları uçağa alırdı. Havayolunun sorumlu istasyon müdürü sıfatıyla ben tüm işemleri denetleyip, evrakları imzalıyordum. Yolcu binişi, bagaj ve kargo yüklemesi bitince, hostesler yolcu sayımı yapıp uçağın kapısını kapatırlar ve o saat dakikasıyla uçuş harekat kayıtlarına yazılırdı.
UÇAK TAKSİ YAPIYOR
Pilot hava kontrol kulesine radyo ile "Boarding is completed -Yolcu alımını tamamlanmıştır, kalkışa hazırız" diye bildirince kule pilota önce motorları çalıştırma izni, sonra da hareket edebilirsiniz izni verirdi ve pilot bize el sallayıp uçağı kalkmak üzere pist başına doğru taksi yapardı yani yerde pistin başına doğru 30 km hızla giderdi.
Bu arada yer hizmetleri personeli yolculardan topladıkları bilet kuponlarını, yolcu listelerini, bagaj ve kargo evraklarını bize teslim edince bizim işimiz bitmiş olurdu. Uçağın havaya kalkışını da izledikten sonra elimizdeki uçuşa ait evrakları alıp havalanı otobüsüyle veya Vlasta hanımın eşinin aracıyla şehir ofisine giderdik. Oradaki personel biletlerin ve kargo manifestolarının muhasebe işlemlerini yaparlardı.
Prag eski şehir. Pixabay/MartinKrchnacek |
Vltava Nehri'nin kıyısında yer alan ülkenin şirin başkenti Prag'ın gezilecek başlıca turistik yerlerini bir ay içinde gezdim. Çeklerin övündükleri meşhur Brno şehrine gitme imkanım olmadı, ama onun yerine bir günlüğüne Tuna nehrinin üzerindeki köprüleriyle tanınan Bratislavayı gittim.
HAYATIMIN EN KORKULU İNİŞİ
Çek Havayollarının rus yapısı ilkel görünüşlü dört pervaneli Ilyushin-18 tarifeli uçağı Bratislava'ya inişte yoğun sisli havada alçalarak yarım saat tur attı, iki başarısız iniş girişiminden sonra kaptan çek dilinde son bir defa daha deneyip pisti göremezse yakındaki Viyana'ya inmeyi deneyeceğini anons etti. Üçüncü seferde zorla pisti bulup sert bir iniş yapabildi, ama tüm yolcuların korkudan benzi atmıştı!
ÖNCE ALMAN SONRA RUS İŞGALİ
Çekoslavakya Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun yenilmesinin ardından 1918'de bugünkü Çek ve Sovakya toprakları üzerinde kuruldu. Alman ordusu ülkeyi 1939'da 2. Dünya savaşı başlamadan işgal etti. Savaştan sonra müttefik devletler 1945'te ülkeyi Rusya'nın başını çektiği Doğu Blokuna kattılar.
1968 Ocak ayında iktidara gelen Alexander Dubcek tarihte "Prag Baharı" diye anılan ve ülkeyi liberalleştirme çabaları Sovyet ve Varşova Paktı ordularının tanklarla başkent Prag'a girip ülkeyi işgal etmesiyle sonuçlandı.
BARIŞCIL KADİFE DEVRİMİ
Kan akıtmadan yapılan "Kadife Devrim" sonucunda komünist Rus yandaşı yönetim düşürülüp 1990 başında muhalif oyun yazarı Vaclav Havel ülkede 40 yıl sonra ilk kez 1990'da yapılan seçimlerde cumhurbaşkanı oldu. Çekoslavakya, ülkeyi oluşturan Çek ve Slovak halklarının aralarında anlaşması sonucu barışçıl bir şekilde dağılarak 1.1.1993'de Çekya ve Solvakya olarak iki ayrı devlet olarak bölündü.
HAFTASONLARI ALMAN TURİST DOLU
Çek halkını pek kibar ve dost canlısı insanlar olarak tanıdım. Sanki komşuları Macarlara ve Polonyalılara benziyorlar. Gençler iyi ingilizce konuşuyorlar. Hafta sonu batı komşuları Almanya'dan binlerce Alman turist tarihi Prag'ı ziyarete geliyordu. Ancak şehir hafta içinde oldukça sakin ve sessizdi.