Monday, January 13, 2025

TATSIZ BİR SABİHA VAKASI

SAW Sabiha Gökçen Airport Copyright © 2022 All rights reserved- Tüm hakları saklıdır

Tatsız vaka 20 yıllık eski ve artık dar gelen terminal binasından 2024 yılında 40 milyon yolcunun geçtiği Sabiha Gökçen havalimanında oldu. Bir iş için birkaç günlüğüne İstanbul'a geldim ve geçen Cuma sabahı dönüş için uçuştan 3 saat evvel havalimanına vardım. Güvenlik, bilet, bagaj, pasaport işlemleri yaptırıp tekrar güvenlikten geçtim ve alışveriş için helva, tatlı, içki, sigara, parfüm vs satan mağazalara uğramadan iki saatte yani uçuştan bir saat evvel uçağın kalkacağı kapıya ulaşabildim.

YOLCU ALIMINA BAŞLANDI
Daracık ve gürültülü salona yaklaşık 200 yolcu toplanmıştı. İki genç Pegasus personeli uçağa önce yaşlıları ve çocuklu aileleri aldılar. Benim yanımda Finli ve İsveçli iki çift ile Bagdad ve Tebriz'den gelen üçer kişilik iki aile vardı. Biz acele edenler geçsin, kalabalık azalsın diye havayolunun yer hizmetleri personelinin hemen 1-2 metre yanında ayakta bekliyorduk.

 

Uçağa biniş kapısı Sabiha Airport Copyright © 2022 All rights reserved- Tüm hakları saklıdır

GATE-KAPI KAPANDI 12 YOLCU KALDI
Birdenbire yabancı bir kadın yolcu koşarak yanımıza geldi ve ingilizce "Uçağın kalkmasına 15 dakika var, beni alın please! diye bağırınca personel: "Maalesef son çağrıyı yapıldı ve yolcu alımını 1 dakika önce kapattık. Yarınki uçuş için kendinize yeni bilet satın almanız gerekiyor!" deyince kıyamet koptu!
Personel ağlayanlara, "Uçağın kalkmasına daha vakit var, uçağın kapısında dışarıda onlarca yolcu var, amirinizi arayın, bizi uçağa alın" diyenlere aldırmadılar. Bizimle göz göze gelmemeye çalışarak körüğün kapısını kapattılar; sessizce evraklarını, telefonlarını ve telsizlerini alıp kapıdan ayrıldılar.

PİLOTA EL KOL HAREKETLERİ İŞE YARAMADI
Uçağın karşısındaki kapıda umutsuzca bekleyen 12 kişiden birkaç yabancı yolcu "Pilot bizi camdan görüyordur, belki insafa gelir bizi uçağa alır!" diyerek terminalin camından uçağın pilotuna el kol hareketi yaptılar, ama nafile! Push-back traktörü kalkış saatinden 3 dakika evvel uçağı piste doğru geriye itekledi...

Birinci uçaktaki yerim 17F acaba boş mu kaldı?

SABİHA’DAN TÜRKİYE’YE GERİ GİRİŞ YAPTIK
Uçağa alınmayan yolcular alt kata inip gelen yolcular gibi önce önce pasaport sonra gümrük kuyruklarına girip Türkiye'ye giriş yaptık. Oradan yarınki uçağa yeni bilet almak için terminalin üst katındaki bilet satış ofisine gittik. Bagdad, Erbil, Tebriz'den gelip İsveç'e giden Transit yolcuların biletleri ücretsiz yarınki uçuşa değiştirildi. İsveçli çift (kişi başı 15 bin TL) yeni bilet satın aldılar.

KAPIDA 12 YOLCU, UÇAKTA 12 YER BOŞ KALDI
Ben ise "Bakın gençler, ben 40 yıl bu işi yaptım. Bazen 2-3 kişi gecikebilir, ama uçak kapıda bekleyen 12 kişiyi almadan kalkarsa, bir sorun var demektir. Kalabalık ve gürültüden anons duyulmadığı için personel yanlarında bekleyen yolculara yüksek sesle bir zahmet "Stockholm yolcusu kalmasın!" deseydi şimdi hepimiz uçakta olacaktık!" dedim. Nazik bilet satış memuru gülümsedi ve "Tamam abi, senin biletini yarın sabah uçağına değiştirdim. Borcun yok, ama otelini kendin ödersin!" dedi.

BU DA BANA KAPAK OLSUN!
Uzun havayolu kariyerimde sayısız uçağını kaçıran yolcu gördüm, ama ilk defa beni uçağa almadılar. Bu da bana kapak olsun! Pendik Viaport yakınında bir otelde kazık bir fiyata konakladım. Sabahn altısında kahvaltı yapmadan taksiyle Sabiha'ya gittim ve bilet bagaj işlemlerini tamamlayıp uçuşun kapısına ulaştım ve Boeing 737 tayyaresine bindim. Üzerine de bir bardak soğuk su içtim!


Arlanda Airport Foto Ismo Copyright © 2025 All rights reserved- Tüm hakları saklıdir

FINNAIR HAVA YOLLARI OLSAYDI
Hava yolları istasyon md görevindeyken, uçağı geciktirmemek şartıyla uçağın kapısına son 5-10 dakikada gelen yolcuları kabul ederdik. Ayrıca seyrek de olsa "Overbooking" yani koltuk sayısından fazla bilet satıldığında Finnair yetkilisi olarak uygun gördüğümüz yolculara durumu izah eder, nazik bir şekilde özür diler ve o günkü uçuştan gönüllü vazgeçenlere ertesi günkü uçuşa biniş kartı ve 400 Euro tazminat verirdik. Üstelik isteyen müşterinin otel ücretini de öderdik! 

Finnair check-in Atatürk Airport Copyright © 2025 All rights reserved- Tüm hakları saklıdır

TUHAF BİR VAKA
Bu olay pek tuhaf: Check-in yani bilet bagaj işlemini yaptırmış ve biniş kartı verilmiş 12 yolcu Sabiha havalimanında uçağın kapısına zamanında geliyorlar. Tıklım tıklım dolu uçuşun kapısında iki genç personel uçağa yolcu alımına başlıyor ve bu yolcular kalabalık geçsin diye personelin 1 metre yanında ayakta bekliyorlar.

Biniş kartı verilmiş 12 kişinin eksik olduğunu gören personel sessiz sedasız uçağa yolcu alımını uçuştan 15 dakika evvel sessiz sedasız kapatıyor, Ama yanlarında bekleyen 12 yolcuya bir zahmet "Stockholm yolcusu var mı? veya siz bu kapıda ne bekliyorsunuz?” diye sormuyor. Yolcular sorunca da onlara "Kapıyı 1 dakika evvel kapattık. Yarınki uçuş için yeni bilet satın alın!" deniyor! Şaka gibi ama gerçek!

FINNAIR ŞEFİ: ”EĞİTİM” DEDİ
Olayı anlattığım Finnair Helsinki Yolcu hizmetleri şefi:”Tabii ki kurallara uyulmalı, geciken 2-3 yolcu yüzünden uçak gecikmemeli, ama personelin inisiyatif kullanmayıp lakayıt davranışı yanlış.”Bizde bu gibi tatsız olaylar olmaması için personeli devamlı eğitiyoruz!” yorumunu yaptı.

Kırk yıllık deneyimimle iyi niyetli düşünerek bu tatsız olayın nedeninin ”Uçağa geç gelen yolcu yüzünden uçuş geciktirilmez” kuralı olduğunu düşünüyorum. Her havayolunda bu kural var. Ama personelin 12 kişinin gelmediğni farkedince hemen yanında bekleyen yolcuları ikaz etmesi gerekirdi. Ya yolcu hizmetleri personeline yeterli eğitim verilmemiş veya hizmet sektöründe çalışmaya uygun olmayan kişiler işe alınmış.


Uçağı kaçırmayan mutlu yolcularımız, Atatürk airport Copyright © 2025 All rights reserved- Tüm hakları saklıdır
Uçağı kaçırmayan mutlu yolcularımız, Atatürk airport Copyright © 2025 All rights reserved- Tüm hakları saklıdır

UÇAK GECİKEN 2-3 YOLCUYU BEKLEMEZ, AMA
Hiçbir hava yolunun kapıda 10-15 yolcu beklerken ”Ne yapalım, bu yolcular yanımızda duruyorlar, ama anonsu duymamışlar!” gerekçesiyle 15 dakika evvel kapıyı kapatıp uçağı kaldırması kabul edilemez. Pegasus müşteri hizmetlerine binbir zorlukla ulaşıp başımdan geçen olayı anlattım. Bizim kurallarımız böyle, ama bize mesaj yazın, en erken 96 saat sonra size dönüş yapılır dediler!

Bu tatsız vakayı on yıl evvel THY anlaşmalar müdürü olduğu zaman kendisini Yeşilköy’de iki kez (Finnair md olarak) ziyaret edip görüştüğüm Güliz Öztürk hanımefendiye iletmeye çalışacağım. Bakalım ulaşabilecek miyim?

 

Sunday, November 10, 2024

FINNAIR HAVAYOLLARI 1980

Pixabay/ReneAdarin

Ekim ayında UC Kalifornia Üniversitesi San Francisco Berkeley kampüsündeki 6 haftalık Business English -İş İngilizcesi kursununu tamamlayıp Helsinki'ye dönünce şehir merkezinde Esplanadi'de Finnair bölge satış ofisinde satış temsilcisi olarak işe başladım. 

HELSINGIN PIIRI -HELSİNKİ SATIŞ OFİSİ

Emeklilik yaşına yaklaşan ve mizahi kimliğiyle tanınan efsane lakaplı müdürümüz Ossi Tuompo her pazartesi ve ayda bir pazarlama ve satış izleme toplantıları yapıyordu. On kişiden oluşan satış temsilcisi ekibimizdeki arkadaşlarımın çoğu bir zamanlar atletizm, basketbol ve tenis dallarında tanınmış Auli Lehtonen, Jukka Näräkkä, Kimmo Kannas gibi kırklı yaşlarda eski Finli sporculardı.

ÇEKOSLAVAKYA MÜDÜRÜ PRAG AIRPORT

Tam yeni işime alışmaya başlamıştım ki efsane müdürümüz Ossi beni odasına çağırdı. Heyecanla gittim ve karşısına oturdum. "Çekoslavakya müdürümüz Danny haftaya tatile çıkıyor. Senin havalimanı deneyimin var. Bir aylığına Prag'a gider misin?" şeklinde sürpriz bir teklif yaptı. Tabii ki maaş haricinde otelim ödenecek ve günlük görev yolluğu alacaktım! Kabul ettim ve bir ay boyunca şirketin Çekoslovakya bölge müdürü olarak görev yaptım.

Prag'a ilk gittiğim gün tatile çıkacak olan bölge müdürü Danny Tauno Pellinen beni Finnair'in oradaki personeli ile tanııştırdı; şirketin oradaki faaliyetlerini, günlük uçuşları, Prag Ruzyne airport havalimanı formaliteleri ve satış ile ilgili konuları anlattı ve ailesiyle Finlandiya'ya tatile gittiler. Danny'nin Çek yardımcısı beni aracıyla şehir ofisine götürüp işler hakkında bilgi verdi, çalışanları tanıttı ve akşam beni kalacağım Inter oteline bıraktı. Finnair'in şehir ofisi otele yürüme mesafesindeydi.

TURNOVER TIME - UÇAĞIN DÖNME SÜRESİ

Finnair'in Helsinki'den gelen uçuşundan iki saat evvel kala rezervasyon, yolcu ve kargo listelerini alıp ofis şefi bayan Vlasta ve ben otobüsle havaalanına gidiyorduk. Uçağın "geri dönüş süresi" 50 dakikaydı. Uçağın kapıya yanaşmasındandan sonra gelen yolcuların, bagajların ve kargonun uçaktan indirilmesi, uçağın ve tuvaletlerin boşaltılması, kaptanın talimatı kadar yakıt ikmali yapılıyordu. Kaptanın uçuş öncesi uçağı dışarıdan ve kokpitten kontrol etmesinden sonra boarding yani Helsinki yolcularının uçağa alınması, bagaj ve kargo yüklenmesi yapılıyordu. 

BOARDING -YOLCULAR UÇAĞA  BİNİYOR

Tüm işlemlerin tamamlanmasından sonra yolcu sayısı, bagaj ve kargo ağırlık balans hesaplarının kaptan tarafından imzalanmasından sonra uçağın kapısının kapatılması 50 dakika içinde yapılmalıydı! Bunu geçen her dakika rötar yani gecikme sayılıyor ve istasyon müdürü olarak benim rapor yazmam gerekiyordu.

Biz terminalde yolcuları uçağa almak için anons yaptırıken uçağın kaptanı uçağın dışını kanatlar, lastikler, motorlar ve sensörleri denetler, gözleri ve elleriyle kontrol ederdi. Boarding başlayabilir talimatını alınca alan personeli yolcuları uçağa alırdı. Havayolunun sorumlu istasyon müdürü sıfatıyla ben tüm işemleri denetleyip, evrakları imzalıyordum. Yolcu binişi, bagaj ve kargo yüklemesi bitince, hostesler yolcu sayımı yapıp uçağın kapısını kapatırlar ve o saat dakikasıyla uçuş harekat kayıtlarına yazılırdı. 

UÇAK TAKSİ YAPIYOR

Pilot hava kontrol kulesine radyo ile "Boarding is completed -Yolcu alımını tamamlanmıştır, kalkışa hazırız" diye bildirince kule pilota önce motorları çalıştırma izni, sonra da hareket edebilirsiniz izni verirdi ve pilot bize el sallayıp uçağı kalkmak üzere pist başına doğru taksi yapardı yani yerde pistin başına doğru 30 km hızla giderdi.

Bu arada yer hizmetleri personeli yolculardan topladıkları bilet kuponlarını, yolcu listelerini, bagaj ve kargo evraklarını bize teslim edince bizim işimiz bitmiş olurdu. Uçağın havaya kalkışını da izledikten sonra elimizdeki uçuşa ait evrakları alıp havalanı otobüsüyle veya Vlasta hanımın eşinin aracıyla şehir ofisine giderdik. Oradaki personel biletlerin ve kargo manifestolarının muhasebe işlemlerini yaparlardı.



Prag eski şehir. Pixabay/MartinKrchnacek


Vltava Nehri'nin kıyısında yer alan ülkenin şirin başkenti Prag'ın gezilecek başlıca turistik yerlerini bir ay içinde gezdim. Çeklerin övündükleri meşhur Brno şehrine gitme imkanım olmadı, ama onun yerine bir günlüğüne 
Tuna nehrinin üzerindeki köprüleriyle tanınan Bratislavayı gittim. 

HAYATIMIN EN KORKULU İNİŞİ

Çek Havayollarının rus yapısı ilkel görünüşlü dört pervaneli Ilyushin-18 tarifeli uçağı Bratislava'ya inişte yoğun sisli havada alçalarak yarım saat tur attı, iki başarısız iniş girişiminden sonra kaptan çek dilinde son bir defa daha deneyip pisti göremezse yakındaki Viyana'ya inmeyi deneyeceğini anons etti. Üçüncü seferde zorla pisti bulup sert bir iniş yapabildi, ama tüm yolcuların korkudan benzi atmıştı!

ÖNCE ALMAN SONRA RUS İŞGALİ

Çekoslavakya Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun yenilmesinin ardından 1918'de bugünkü Çek ve Sovakya toprakları üzerinde kuruldu. Alman ordusu ülkeyi 1939'da 2. Dünya savaşı başlamadan işgal etti. Savaştan sonra  müttefik devletler 1945'te ülkeyi Rusya'nın başını çektiği Doğu Blokuna kattılar. 

1968 Ocak ayında iktidara gelen Alexander Dubcek tarihte "Prag Baharı" diye anılan ve ülkeyi liberalleştirme çabaları Sovyet ve Varşova Paktı ordularının tanklarla başkent Prag'a girip ülkeyi işgal etmesiyle sonuçlandı. 

BARIŞCIL KADİFE DEVRİMİ 

Kan akıtmadan yapılan "Kadife Devrim" sonucunda komünist Rus yandaşı yönetim düşürülüp 1990 başında muhalif oyun yazarı Vaclav Havel ülkede 40 yıl sonra ilk kez 1990'da yapılan seçimlerde cumhurbaşkanı oldu. Çekoslavakya, ülkeyi oluşturan Çek ve Slovak halklarının aralarında anlaşması sonucu barışçıl bir şekilde dağılarak 1.1.1993'de Çekya ve Solvakya olarak iki ayrı devlet olarak bölündü.

HAFTASONLARI ALMAN TURİST DOLU

Çek halkını pek kibar ve dost canlısı insanlar olarak tanıdım. Sanki komşuları Macarlara ve Polonyalılara benziyorlar. Gençler iyi ingilizce konuşuyorlar. Hafta sonu batı komşuları Almanya'dan binlerce Alman turist tarihi Prag'ı ziyarete geliyordu. Ancak şehir hafta içinde oldukça sakin ve sessizdi.

Friday, January 20, 2023

DÜNYA FANİ HATIRA BAKİ

Kaynak: Wikipedia

O sole mio -Güneşim benim! Şarkı sözlerini 1898’de İtalya’nın Napoli şehrinde Giovanni (Covani) adında bir genç, yavuklusuna yazmış. Sonra şiir bestelenince tüm dünyada meşhur olmuş!

Dünyanın gelmiş geçmiş en tanınmış nefesine sahip ses sanatçıları “Üç tenorlar” olarak anılan iki İspanyol Jose Carreras, Placido Domingo ve İtalyan Luciano Pavarotti üçlüsüdür.

O şişman Pavarotti amca 2000’lerin başında Amsterdam havalimanı bekleme salonunda geldi karşıma oturdu! Hemen yanına gelip, “Efendim uçağınız kalkana dek yandaki Vip salona geçebilirsiniz!” diyen havayolu personeline “Grazie, no-Teşekkür, gerek yok!” dedi ve yarım saat karşımda oturup Tommiks-Teksas türünden bir kovboy çizgi romanı okudu. 

Benim onu izlediğimi farkedince bana doğru şöyle bir bakıp gülümsedi. Milano uçuşu anons edilince de ayağa kalktı, elini bana doğru kaldırıp “Ciao-Çav” dedi ve uçağın kapısına gitti…

Luçano Pavarotti birkaç yıl sonra 2007’de pankreas hastalığından öldü. Dünya fani (ölümlü) hatıralar baki (kalıcı)!

Gelmiş geçmiş en büyük tenorlar Carreras, Domingo ve Pavarotti

Copyright©2022 All rights reserved –Tüm hakları saklıdır 

FİNLANDİYA, İSVEÇ 1995 AB ve 2022 NATO

İsveç ve Finlandiya bayrakları

 Son günlerde lise ve üniversiteden farklı görüşlere sahip birkaç okul arkadaşlarım bana yazıyorlar: “Finlandiya ve İsveç, Batının kışkırtmasıyla Nato’ya girmek için başvuru yaparak doğudaki büyük komşularının liderini kızdırıyorlar. Ayrıca bu ülkeler sakıncalı örgütlere destek veriyorlar. Bundan dolayı biz de bu ülkelerin NATO’ya girmelerine engel oluruz işte!”

CAN KORKUSUNU ÇEKEN ANLAR

Rahmetli Yaşarkemalin dediği gibi Rumca politika Arapça siyasete girmeden (bence) buradaki gerçek şu:
2. Dünya savaşından beri tarafsız kalmayı seçen Finlandiya ve İsveç halkları, Ukrayna savaşında işgalcinin sivil halka, kadınlara ve çocuklara yaptığı korkunç vahşeti izleyince (Rusçu-Russever küçük bir azınlık dışında) 6 ayda görüşlerini değiştirdiler ve Mayıs ayında Nato'nun koruma kalkanı altına girme kararı aldılar.

Üç demirci heykeli, Helsinki Copyright©2022 All rights reserved–Tüm hakları saklıdır

Daha geçen yılbaşına kadar Nato'yu akıllarından dahi geçirmeyen Finlandiya halkının %76'sı Nisan ayında Nato'ya evet dedi. İsveçte ise bu oran %60'ın üstünde. Pekiyi neden? Medyada bazı işgalci askerlerin Ukrayna'da sivil halka yaptığı vahşeti görünce “hayatlarını, ailelerini ve herşeylerini yitirme korkusundan!” Bunu ancak can korkusu çeken anlayabilir. Bu bizim "Ateş düştüğü yeri yakar" atasözümüze uyuyor!

FİNLANDİYA VE ISVEÇ'İN GÖÇMENLERİ SEÇME HAKKI YOK

Nüfusunun beşyüzbini yabancı ülke doğumlu olan 5,5M nüfuslu Finlandiya Cumhuriyeti, -sade bir vatandaş olarak bildiğim kadarıyla- sözügeçen örgütleri desteklemiyor, Finlandiya yasaları ve güvenlik güçleri halkın demokratik haklarını kısıtlamıyor, ama terör vs amaçlı örgütlere de izin yok. Ama ara sıra korsan gösteriler yapılıyor ve kolluk kuvvetleri gelene kadar gösteri yapan gruplar bayrak, resim vs açıp çektikleri resimleri dağıtabiliyorlar. Ara sıra örgüt sempatizanı Finlandiyalı vekil de çıkabiliyor.

İsveç ise Avrupa'da en çok göçmen alan ülkelerden biri. İsveç Krallığında 8M İsveçlinin yanında 2,5M da çoğunluğu Arap, Afgan, Kürt ve Afrikalı göçmen var, yani toplam kozmopolit nüfus 10,5 milyon kişi.

Türkiye'nin Ege sahillerinden Yunan adaları yoluyla Kuzey Avrupa ülkelerine iltica edenlerin çoğunluğu pasaportu, kimliği olmayan, dil bilmeyen eğitimsiz genç erkekler. Kadın ve aile pek az. Aralarında her türlü insan bulunabilir. Bunların asayişi kolay değil. İsveç'te yasalar Finlandiya ve Almanya'daki gibi sıkı değil, pek gevşek. Isveç'te Irak, Suriye ve Türkiye'den gelmiş olan etnik gruplar ve dernekleri güçlü. Parlamentoda Süryani ve Kürt milletvekilleri var. Bir iki milletvekilinin İsveç devletinin resmi olarak terör örgütü saydığı gruplarla görüştüklerini ve onların sempatizanları olduklarını duyuyoruz.

Dileriz ki Finlandiya ve İsveç devlet temsilcileri Türk meslektaşları ile bir masaya oturup muhtemel eksikler ve hatalar konuşarak düzeltilir ve bu iki ülkenin Nato üyeliği konusunda ortak bir anlaşmaya varılır. 

Odenplan, Stocholm Copyright©2022 All rights reserved–Tüm hakları saklıdır
 

KANADA, ABD VE AVUSTRALYA TAHSİLLİ AİLELİ GÖÇMENLERİ SEÇİYORLAR

Son 10 yıldır Avrupa'ya gelen göçmenlerin büyük bir kısmı Türkiye üzerinden geliyor. Göçmenlerin şişme botla 1-2 saatte gidemediği Kanada, ABD ve Avustralya gibi okyanus ötesi uzak ülkelerin Göçmen İdaresi kurumlarının yetkilileri Birleşmiş Milletlerin Mülteci Örgütü UNHCR'nin Türkiye ofisine kaydını yaptırmış çoğu Suriye, Irak ve Afganistan orijinli doktor, mühendis, hemşire, öğretmen gibi meslek sahibi, tahsilli ve ailesi olan sınırlı sayıdaki birkaç bin kişiyi seçip uçakla ülkelerine götürüyorlar. Kısacası bu üç ülkeye kabul edilen seçilmiş göçmenlerin profili pek yüksek; az çok ingilizce biliyorlar ve gittikleri ülkelere kısa zamanda uyum sağlayıp işe giriyorlar ve ekonomiye katkı sağlıyorlar. Bunların çocukları ise bir yılda dil öğreniyor.

SAVAŞ KORKUSU

Son yüzyılda defalarca doğu sınırındaki komşusunun saldırdığı ve vatanını savunmak zorunda kalan gururlu Fin halkı, her gün uydu resimlerinden "Acaba 1340 km uzuluğundaki sınırımıza askeri teçhizat yığdılar mı?" diye endişeyle bakıyor. ”Büyük komşunun başkanı, dışişleri bakanı ve meşhur bayan sözcüsü sağ elinin başparmağını sallayıp: “Ukrayna’ya bakın ve ders alın” diye misillemeyle tehdit edince korku derinleşti. Kısacası halk korkuyla yatıp kalkıyor.

İsveç tarih kitaplarının yazdığına göre 1809'dan sonra savaşmamış, vatan savunması yapmamış, şehitleri gazileri olmayan tuzu kuru bir Kuzey Avrupa ülkesi. İsveçliler "nasıl olsa Rusya ile aramızda Finlandiya tampon bölgesi var" diye düşünüyor olabilirler.

USAF Amerikan Hava Kuvvetleri Boeing KC-135 uçağı Finlandiya semalarında. Screenshot from www.flightradar24.com

FİNLANDİYA-İSVEÇ 1995 AVRUPA BİRLİĞİ VE 2022 NATO

Finlandiya ve İsveç 1.1.1995 tarihinde EU European Union-Avrupa Birliğine katılmışlardı. Şimdi de bugün 18.5.2022'te beraberce Nato'ya başvurularını yaptılar. Finlandiya ve İsveç hükümetleri Nato'nun 70 yıllık önemli üyesi Türkiye ile konuşarak anlaşacaklarını, destek alacaklarını; ileride müttefik olacaklarını umuyorlar. Hayırlısı olsun!

Not: Finlandiya ve İsveç'in Türkiye ile ilgili iç ve dış politikaları konusunda güncelleme ve düzeltme yapmak veya kendi düşüncelerini eklemek isteyen okurlarım: ekimismo@gmail.com adresine email yollayabilirler.

18 MAYIS 2022 Copyright © 2022 All rights reserved – Tüm hakları saklıdır

 

Thursday, November 3, 2022

 AVRUPA’DA GURBETÇİ OLMAK

Halk müziği sanatçısı Akın Kemal beyin izniyle Copyright © 2021 Akin Kemal

 ALMANCI - GURBETÇİ

Çarşambayı sel aldı, Tokat'ın yolları, Boyabat'ın gızları, Taşköprü'nün sarımsağı derken Berlin'de Türklerin söylediği bu güzel “Ordunun dereleri” türküsüne rastgeldim. Eskiden Almancı, şimdilerde Gurbetçi diye anılan Avrupa'daki 3-5 milyon Türkün işi kolay değil vesselam. Kırk yıllık deneyimimle şu kişisel analizi yapabilirim:

AVRUPA'DA GURBETÇİ ANALİZİ

  • 1. nesil 50-60 yıl evvel Anadolu'dan Almanya ve komşu Avrupa ülkelerine ”gastarbeiter” -misafir işçi olarak gelmiş yaşlı emekliler vatan özlemi çekerler ama büyük çoğunluğu kesin dönüş yapmaz ve çoğu eceli gelince evlatlarının ve torunlarının yaşadığı Avrupa'da defnedilirler. 
  • 2. nesil ilk gelenlerin evlatlarıdır ve ortada kalmış bir jenerasyon gibidir. Evde Türk terbiyesi almışlar ama Alman/Hollanda/İsveç/Finlandiya okulunda okumuşlardır ve yabancı işyerlerinde çalışırlar. Genellikle kendi köylerinden, mahallelerinden ve bazıları da uzak akrabalarıyla evlenip Türkiye'den gelin ve damat getirmişlerdir Avrupa'ya. Çoğu geleneklerine bağlıdır. Anne-babalarından daha iyi dil bilirler ve rahat iş bulabilirler veya işyeri kurabilirler. Karı koca çalışan bazı genç aileler %15 para biriktirip %85 bankadan düşük faizle (yıllık %4.5) 30 yıllık kredi çekip ev alıyorlar ve kira yerine bankaya krediyi ödüyorlar.
  • 3. nesil gurbetçilerin bir kısmı son yıllarda görüşlerine göre A’cı ve B’ci hatta C'ci olarak bölünmüşler. Bazıları Avrupalı gibi yaşıyor, çoğu yüksek tahsil almış, öğretmen, polis, mühendis, avukat ve doktor gibi mesleklerde çalışıyor. Bir kısmı da Avrupa'da Avrupalılardan ayrı bir hayat yaşıyor, dedelerinin memleketini özlüyor, ama ekonomik şartlardan dolayı burada kalmayı tercih ediyorlar (İsveç, Eylül 2022: en düşük maaş 1700€, öğretmen/polis 2500€, küçük esnaf 3000-8000€, benzin 2€, tereyağı 8€/kg, enflasyon %8).
  • Bu 3. nesil grubunda el emeği ve beceri isteyen esnaf ve ticaretle uğraşan gurbetçi iş insanlarının sayısı yıldan yıla artıyor. Almanlar, İsveçliler ve Finliler gibi VW, Toyota değil de Audi ve BMW markalı araçların büyük modellerine sahipler…

MEMLEKET ALMANYA, VATAN TÜRKİYE

Herhalukarda ben 1.nesil göçmen olarak doğduğum ve çocukluğumu yaşadığım vatanımı özlüyorum. Yıllarca önce uçakta yanımda oturan yolcuya "Hemşerim yolculuk nereye?" diye sorduğumda aldığım cevap hep aklımda: "Hemşerim ben memleketten (Almanya'dan) vatana (Türkiye'ye) gidiyom!"

VATANA SELAMLAR

Gurbetçi evladı olan sokak şarkıcısı Akın ve ona katılan gür sesli Berlinli Kenan'ı dinleyince tüylerim diken diken oldu, gözlerim yaşla doldu. Vatana selamlar!


Berlin'de sokak müziği: SÖYLEYİN MEMLEKETTEN BİR HABER Mİ VAR? https://m.youtube.com/watch?v=QZxOK4cZaXE

Saturday, May 7, 2022

DOKTOR ve HEMŞİRE

Üniversite Hastanesi Foto Ismo Copyright©2021 All rights reserved–Tüm hakları saklıdır

ACİL İŞGÜCÜ EKSİĞİ

Almanya ve Finlandiya gibi İsveç’in de büyük ölçüde işgücü gereksinimi var. Acil binlerce IT-bilgisayar programcısı, kamyon-otobüs-taksi şöförü, doktor, hemşire ve hastabakıcı aranıyor. Hindistan’dan her yıl yüzlerce ingilizce bilen bilgisayar programcısı göçmen alıyorlar ama yetmiyor. Yıllarca sürecek akademik eğitim gerektirmeyen mesleklere çoğu Türkiye üzerinden Ege adalarına iltica eden Suriyeli, Iraklı, Afgan ve Afrikalı sığınmacılara önce dil ve sonra da kısa yoldan meslek öğreterek karşılamaya çalışıyorlar.

SAĞLIKÇI İHTİYACI BÜYÜK

Özellikle sağlık sektöründe acil personel ihtiyacı var. Altı yıl Tıp Fakültesinde okuyup mezun olan genç doktorların bir kısmı daha iyi imkanlar sunan komşu Norveç'e göç ediyor. 1980'lerde karasularında petrol bulununca birden zenginleşen Norveç'in hastaneleri İsveçli doktorlara ve hemşirelere yüksek maaş ve dayalı döşeli lojman sunuyor. 

Dört yıl Hemşire Yüksek okulunda tahsil yapan genç hemşirelerin İsveç'te eline geçen net ücret, taksi şoförü veya iki aylık eğitim görmüş havayolu hostesinkinden daha düşük! Bu nedenden dolayı mezun olan hemşirelerin bir kısmı da çalışma hayatına daha yüksek gelirle İsveçteki ilaç sektöründe veya Norveç hastanelerinde başlıyor.  

GARİP BİR PANDEMİ YÖNETİMİ

10,5 milyon nüfuslu İsveç’te COVID-19 aşılamaları diğer Avrupa Birliği ülkelerinden iki ay sonra başladı. Gerekçe olarak başbakan "Finlandiya ve Almanya gibi hazırlıklı değildik" diye itiraf etti. 

İsveçlilere "Garip bir Korona stratejiniz var, can kaybı nispeten yüksek!" deyince pek alınganlar, ama 2021 sonunda Komşu Finlandiya ve Norveç'e oranla 7 misli yüksek COVID-19 nedenli çoğu yaşlı 18.000 ölüm var. Dünyanın saygın Tıp kuruluşlarından The Lancet 12/2020 bu konuda İsveç Muamması başlıklı yazı yayımladı.

Hayatta kalan yaşlılara bakmak için yeterli sayıda 'alçak ücretle' çalışacak bakıcı bulunamıyor. İsveç Parlamentosunda hiç bir siyasi parti "hastalarımıza, yaşlılarımıza gece gündüz sağlık hizmeti veren hemşirelerin, hastabakıcıların gelir seviyesini taksi şoförünün veya telefon satıcısının gelir seviyesine yükseltelim" demiyor!

Karolinska Üniversite hastanesi Copyright © 2021 All rights reserved – Tüm hakları saklıdır

SANKİ ELFRENİ ÇEKİLİ GİDEN AUTO

İsveç’te hükümet, sağlık hizmetleri konusunda inanılmaz yavaş karar veriyor. Sanki elfreni çekili auto sürüyormuş gibi: ilerleme var, ama pek yavaş! Alarm veren sağlık sektöründeki insan eksiği için yurtdışından doktor ve hemşire getirip, dil eğitimi vermek ve meslek sınavından geçirerek işe almak çözüm değil. 

Bu arada Romanya, Polonya, Estonya gibi eski Doğu bloku ülkelerinden gelenler arasında sahte diplomalı doktor ve hemşire bulunduğunu da gazetelerden okuyoruz.

Bence eğer yıllarca yüksek maliyetle eğitilen kıymetli sağlık personeli mezun olunca yurtdışına gidiyorsa, Polonya’dan Romanya’dan eleman almak yerine sağlık personelinin gelir seviyesi yükseltilmeli. 

Örneğin doktorlar kaptan pilotlar kadar, hemşireler hostesler kadar maaş alırsa, İsveç’te okuyup mezun olanların çoğu Norveç’e gitmez. Hatta gidenlerden dönen bile olabilir!

Haa hükümet diyecek ki, bütçede kaynak olsa vermez miyiz? Çözüm önerebilir miyim? Tamam, bütçeniz dar ise yeni başladığınız Solna- Arena Stadium metro hattını erteleyin ve 120 milyon Euro tasarruf edin ve bununla 10 yıl doktor ve hemşire maaşlarını zamlı ödeyin! Böylece tüm dünyada sosyal hakları ve demokrasisi ile tanınan İsveç halkı da hakettiği sağlık hizmetlerini alabilsin! 

Son yıllarda ekonomik nedenlerden Türkiye'den Avrupa'ya yeni mezun ve uzman hekim göçü çoğaldı. Çoğu İngiltere'ye, Almanya'ya ve hatta Kanada'ya giden Türk doktorları önce dil eğitimi görüp mesleki denklik sınavını vererek bu ülkelerin üniversite ve devlet hastanelerinde çalışıyorlar. Bundan en memnun olan kesim ise gurbetçi Türkler!

1.11.2022 tarihinde güncellendi. Copyright©2021 All rights reserved-Tüm hakları saklıdır

YABANCILAR İÇİN DİL EĞİTİMİ

YABANCILAR İÇİN DİL EĞİTİMİ

Foto Ismo Copyright©2021 All rights reserved–Tüm hakları saklıdır

TEMEL DİL KURSU A, B, C ve D 

10,5 milyon nüfusunun 2,2 milyonu yurtdışı doğumlu olan (1 milyon da İsveç doğumlu yabancı) İsveç krallığı isveççe kurslarına önem veriyor. Özel dersaneler başlangıç A, B, C ve D seviyelerinde üçer aylık SFI -temel dil kursu düzenliyor ve dil kurslarını meslek kursları (hastabakıcı, paramedik, hastane personeli, kamyon, otobüs, taksi ve metro sürücüsü) izliyor. 

İsveççeye devam etmek isteyenlere ileri seviye İsveççe SVA1,2,3,4 sınıflarında üçer ay süren kurslar düzenliyor. Dil ve meslek eğitimleri katılanlara ücretsiz, faturayı belediye ile eğitim bakanlığı ödüyor.  

İLERİ SEVİYE KURSLAR SVA1, 2, 3 ve 4

Yıllar önce yabancılar için temel isveççe A, B,C ve D kurslarını katılmıştım. Geçen yıl ileri isveççe eğitimin son kursu (Svenska som andra språk) SVA-4'ü Stockholm Globen’de tamamladım. Kursa 20 kişi başladık, 3 kişi yarıda bıraktı ve Suriyeli, Afgan, Hintli, Ganalı, Boşnak, Perulu vs 17 öğrenci kaldık. Yaş ortalaması ben hariç 22 ve benden başka Türk yok. 

Bundan evvelki üç temel ve üç ileri seviye kurslarından A ve B almıştım, belki Koronanın etkisiyle ve blog yazmaya başladığımın etkisiyle bu son kursa pek konsantre olamadım C (iyi) notu alabildim. 

Öğretmenlerle ve sınıf arkadaşlarımla uzaktan vedalaşıp hayatta başarılar dileyip ayrıldık! Ben hariç hepsi meslek kurslarına veya yüksek okula devam ediyorlar. Bu eziyet de bitti, ama benim için güzel bir deneyimdi. İleride okula gitmeyi özleyeceğim.

ÜZGÜNÜM, HERKESE ÖDENEN DESTEK SANA YOK

3 ay süren kursun ücretini Belediye ödüyor. Ayrıca devlet kursa katılanlara çalışamadıkları için ayda 7000 Kron (700 Euro) eğitim desteği ödeniyor. Kurs başladığında rektör hanım benim yanıma gelip, sen 65yaş üstü olduğundan devlet sana destek vermiyor, üzgünüm demişti. Ben de ona: "valla benim destekten haberim yoktu, ilk defa şimdi sizden duydum" dedim. 

KURS BİTİNCE ÜNİVERSİTE

Kursu bitirince yüksek okula gitmeyi veya işe girmeyi düşünüyor musun? diye sordu. "Helsinki Üniversitesini bitireli kırk yıl oldu; iş konusuna gelince, şu Pandemi olmasaydı Finnair Stockholm Bromma şehir havalimanında istasyon şefi olarak haftada 3-4 gün part-time çalışabilirdim, ama artık hayal oldu" dedim! Yaz gelsin, Kungsträdgården yani Kralın bahçesinin sahilinde Grand Hôtelin terasına gidip 50Kron/5€ ödeyerek sütlü çay içeceğim dedim. Gülüştük!

Grand Hotel, Foto Ismo Copyright©2021 All rights reserved–Tüm hakları saklıdır

GRAND HOTEL, SÜTLÜ ÇAY

Evvelki yıl tamamladığım İsveççe temel kursu (SFI) sonunda öğretmenimizle beraber sınıf fotoğrafı çektik. Sınıf arkadaşlarım ortalama benden genç olduklarından sınıfta bana ağabey ve amca diyorlar, bana sanki bilgeymişim gibi bakıyorlardı... Öğretmenler de arada bir beni sözlüye kaldırıp "bize Istanbul'u, Helsinki'yi veya Finnair'de çalışırken başından geçen enteresan anılarını isveççe anlatır mısın?" diyorlardı. 

Bir seferinde "Hocam, kitapta konu mu bitti? Yine beni sözlüye kaldırdın!" diye sorunca, Finli bir beyle evli olan öğretmen,"Sen eşime Fince anlatmışsın, sınıfta bize de isveççe anlatır mısın: Frankfurt'a giden yolcuların bagajlarını neden Londra'ya yolladın! Haa bir de: Helsinki'den Stockholm'e günübirlik atyarışlarına giden Finli "roman" yolcuları Tokyo uçağına bindiren sen miydin? Peki, pasaportu olmayan, dil bilmeyen o yolculara ne oldu Japonya'da?" diye sordu. 

HASSAS KONULAR, CELAL ATİK ve BUZKIRAN GEMİSİ

"Hocam bunlar hassas konular, isterseniz ben size Türkiye'nin dünya şampiyonu güreşçilerimiz Yaşar Doğu ve Celal Atik ve de Finlandiya'nın dünyaca ünlü buzkıran gemileri hakkında sunum yapabilirim" deyince bütün sınıf katıla katıla gülmüştü!


"SFI kurs mezuniyet günü Karin öğretmen bu notu yazmış: EN İYİ DİLEKLERİMİZLE İSMO! SENİNLE AYNI SINIFTA DERS YAPMAK BİZİ MUTLU ETTİ…

7.5.2022 tarihinde güncellendi. Copyright©2021 All rights reserved-Tüm hakları saklıdır